Yükleniyor
NİŞANLANMAK NEDİR? EVLENMEK NE?
İngilizce’de “engagement”; nişanlılık, verilmiş söz, vaat, taahhüt, bağlantı kurma anlamlarına gelir. Yönetim biliminde ise çalışan bağlılığını ifade eder. Diğer bir deyişle bir işe girdiğinizde o şirketle bağlantı kurarak karşılıklı bir takım sözler, taahhütler verirsiniz. Siz bilgi, beceri ve tutumlarınızla yansıttığınız emeğinizi, zamanınızı, şirketiniz de bunun karşılığında maddi/maddi olmayan ödül ve imkânları ortaya koyar. Bu çift taraflı denge durumunun bozulması, çalışan bağlılığının yani nişanın bozulması demektir.
İnsan yönetiminde eğilimler farklılaşıyor. Teknolojideki baş döndürücü gelişmeler ne derinlikte olursa olsun insan faktörü hep ‘bilinemez’ özelliğini koruyor. Bu nedenledir ki kurumlar çalışan bağlılığı konusunda daha özenli kararlar almaya başladı. Zira çalışan bağlılığını artırmanın yönteminin kapalı kapılar ardında konuşularak pek uygulamaya geçmeyen laflardan ibaret olmadığının farkına varıldı.
Araştırmalar çalışan bağlılığı düşük kişilerin işten ayrılma ihtimallerinin diğerlerine kıyasla daha yüksek olduğunu ya da işten ayrılmasalar bile memnuniyetsizliklerinden dolayı çevrelerinde zararlı ve düşük motivasyonlu bir çalışma ortamı yarattıklarını söylüyor. Buna ek olarak, işten ayrılmalar sonucu şirketin yeniden işletmek zorunda kaldığı seçme-yerleştirme sürecinin, her bir pozisyonun yıllık brüt hak edişinin %20’si kadar ek maliyete sebebiyet verdiği hesaplanıyor. Aslında çalışan bağlılığının beslendiği en önemli kaynak kurum kültürünün ta kendisi. Kurum kültürünün aşağıda sıraladığım yansımaları olmadan çalışan bağlılığını artırmaktan söz etmek mümkün görünmüyor.
Açık iletişimi desteklemek: İşe bağlılıklarından şüphe duyuyorsanız çalışanlarınızla açıkça konuşun. Yaratıcı düşünceyi ve işlerini daha yüksek motivasyonla yapabilmeleri neyi gerektiriyorsa o yöndeki yenilikleri birlikte hayata geçirin. Olumlu bir çalışma ortamı yaratmak: İşyerinde evimizdekinden daha fazla zaman geçirdiğimiz gerçeğini göz önüne alarak iş tatminsizliğinin er ya da geç verimliliği olumsuz yönde etkileyeceği aşikârdır. Bu nedenle takım çalışması ve güven konularının altının çizildiği bir kurum kültürü yaratmak hayati önem taşır.
Çalışanların güçlü yönlerini öne çıkarmak: Çalışan bağlılığının önemli bileşenlerinden birisi de güçlü yönlerin maksimize edilebilmesine fırsat vermektir. Çalışanlarınızın güçlü yönlerini tanımlamalarına ve ana iş hedefleriyle örtüşüyorsa bunları serbestçe kullanmalarına fırsat verin. Mesleki gelişim fırsatları yaratmak: Çalışanlar oturdukları koltukta sıkışıp kaldıklarını hissetmeye başladıklarında bağlılıkları da tehlikeye girer. Kariyer gelişiminde rotanın her zaman yukarıya doğru olması zorunlu değildir. Yana doğru veya çapraz pozisyonlar için de iş geliştirme kararları alınabilir. Stresi azaltın: Elbette her işin ve her iş ortamının kendince stres kalemleri vardır. Burada önemli olan stres düzeyinin tükenmişliğe yol açabilecek seviyelere ulaşmasının önüne geçebilmektir. Stresin işin bir parçası olduğunun kabul edilmesiyle stres yönetimi başlar.
Eğitime yatırım yapın: Mesleki ve kişisel gelişim fırsatları ile dolu eğitim, seminer ve kurs seçeneklerinin çalışanlara sunulması bağlılığın artırılmasında önemli faktörlerden biridir. Takdir edin: Sayılanların hiçbirini yap(a)masanız dahi en azından içtenlikle takdir etmeyi alışkanlık haline getirin. Masrafı sıfır, getirisi ölçülemez derecede farklılıklar gösteren bu yöntemi sıklıkla ve samimiyetle uygulayın. Çalışanlarınıza ilham veren ve bağlılıklarını artıran bir iş ortamı yaratmak istiyorsanız “nişanı bozma” sinyalleri verenlerin düşük motivasyonlarının ardında yatan sebeplerle gerçekten ilgilendiğinizi göstermeniz gerekir.
Mehpare Şayan KİLECİ
Kaynak:
“VEFA; İSTANBUL’DA BİR SEMT ADIYMIŞ MEĞER…”
BİR DAHA YAPMA, KİMSEYE DE ANLATMA!