Yükleniyor
Geçenlerde performans değerlendirmesiyle ilgili okuduğum harika bir söz var: “Eğer teknolojik yol tarifi yapan programdaki o ses size gideceğiniz yere varana kadar yanlış yolda olduğunuzu söylemezse hedefinize asla ulaşamazsınız.” Aynı diyet yapanlara verilen ‘sık sık ve az az yiyin’ tavsiyesindeki gibi. Sık aralıklarla ve düzenli olarak verilen geribildirim, çalışanlara bulundukları yeri gözden geçirip hedefledikleri yolun rotasında kalmaları imkânını sağlıyor. Artık performans değil, yetenek yönetiminden daha fazla söz edilen zamanlarda yaşıyoruz. Çalışanlar kabul edildikleri, saygı gördükleri, değer verildikleri ve bağlılık hissettikleri işyerlerinde olmak istiyorlar.
Her üç çalışandan biri yeni iş arayışında olduğundan ötürü yıllık performans değerlendirme çalışmalarına katkıda bulunmayı bırakıyor veya ‘–muş gibi’ yapıyor. Kurumlar bu doğrultuda bir evrim geçirmekteyken neden yıllık değerlendirme çalışmalarına tepki duyuluyor birlikte inceleyelim. Tepkilerin nedenlerinin başında çalışanların bu işlemi amaçsız/faydasız bir uygulama olarak görmeleri geliyor. Bir diğer önemli neden de zaten işi başından aşkın insanlardan bir de hatırı sayılır uzunlukta zaman ayırmak zorunda kalacakları değerlendirme formlarını doldurmalarının istenmesi. Nasıl ki her gün işe gidiyor, şu ya da bu şekilde çalışıyoruz, performans yönetimi de işimizin yılda 1-2 kez değerlendirilmeye bırakılmayacak kadar “gündelik” bir parçası.
Zira bu “gündelik” işe sözlü/yazılı iletişim sırasında tanımlama fırsatı bulduğumuz hedefler, gelişim fırsatları ve geri bildirim dâhil edilebiliyor. Bu uygulama, 4 adımlık bir süreçte hayata geçirilebilir:
Kısacık bir hatırlatmayla akıllı hedeflerin 5 kriterinin:
Uzun lafın kısası, çalışanlarınızın içtenlikle destekleyeceği ve hatta ‘sevebileceği’ bir performans/yetenek yönetimi programı için;
Mehpare Şayan KİLECİ
Kaynaklar:
Bersin by Deloitte 2015
Wakefield Research
MercerPeoplePro.com
“VEFA; İSTANBUL’DA BİR SEMT ADIYMIŞ MEĞER…”
BİR DAHA YAPMA, KİMSEYE DE ANLATMA!